Bir de sabahın 4ü…

Titrek parmaklarda ojeli tırnaklarım ve onlar kadar isyânkar görünmeseler de aynı rengi yansıtan / kıvranan / kıvrılmış uyuyan / uyandıkça müzik kutusuna sarılan / sarsılan ruhum var…

Zaman ilaçtır demiştin ya, bütün kutuyu içsem?

bir saate kadar halil gelecek, annem ızgarada balık yapacak ve yedikten sonra halille baş başa kumsala gidip gece kumsalda kalacağız. tamir edebilirsek çadırda, edemezsek kıçımız açıkta yatacağız. ve ben birazdan…

… ve ben birazdan bileklerimi keseceğim, yarın yeniden doğabilmek için…

… yağmura saçlarımdaki nefessin sen dememek için…

“Zıvania ile ateş söndürmeye gidiyorum… “

Sayın Rahme… Ve Tanyacan…