Katli Vacip

Bileklerim çizik, kalbim yazar, kesildi o dalgalanan saçlar, yeter artık esmesin bu dondurucu rüzgâr, buralarda düşünmeye çok vaktim var, bil ki halimi ancak kayan yıldızlar anlar. yaşamak basitçe uçurumdan dişmektir, anladım ki hayatın zemini pek derindir. Aklımda sorular var: mesela martılar nasıl ağlar? ıslanan ruhumun kefenimi? söz kursakta kalırda duygu Read more…

Sana Benzeyenlere Dair

Rüzgârdır buralarda gözyaşlarımı silen genelde, sırf bu yüzdendir onu sevgilimmiş gibi benimsemem. Ve uçan kuşlardır hayattaki destek ünitelerim, baktıkça serseri kurşun gibi özgürlük hevesi vurur ruhumu topuklarından, sonrasında yaylım gözyaşı, işte maksat rüzgârı dudak niyetine hayal edebilmek, belki ısıtır diye… Gerçi pek keskin, cildimi acıtıyor ama olsun canım, bu sana Read more…

Ufak

Bu saatlerde radyonun eşlik etmek için kulaklarımıza karıştırdığı şarkılar sanki bir dostlar geçidi oluverdi, her birinde ayrı bir telefona sarılma isteği, beni arayanlarla bile konuşacak vaktimin olmamasından dolayı daha bir ağırlaştırdı o duyguyu. Ayna, Merhaba, Yağmur, Papatya, İki Yol, Caddeler, Mumlar diye akar dostlarımın anlayacağı dilden nameler… Artık bu bahaneler Read more…

Düş

nefesinin yeline kış fırtınası düşmesin, sen beni dinle, rüyalarına kâbus düşmesin… canım benim… var dediğin geceler yoklara, çiçek gibi baktığın ruhun yollara, acı kelimelerin masum kâğıda, suskun çığlıkların kulaklarına düşmesin… içindeki çocuk apartmandan, sessiz ağlayışların dudaklarından, bilinmez yarınların bugünden, yorgun canım avuçlarından düşmesin… yüreğindeki umuda mutsuz uzaklar, içindeki ateşe soğuk Read more…