KKTC Cumhurbaşkanlığı Seçimleri

BRT’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı seçim öncesi programı sonrası #MuzCumhuriyeti‘nin geleceğine dair tamamen kişisel yorumumdur:

#Türkiye geçen 46 yıl boyunca durmaksızın nüfus taşımıştır. Seçim için bütünüyle kendi istediği insanı seçebilecek nüfusa artık erişmiştir. İhtiyacı olan niteliksiz bireyleri meclise sokmuş ve aday haline getirmiştir. Serdar Denktaş, program başlangıcında #BRT‘nin girdiği VTR’nin propaganda utancını fark etmiş ve kınamıştır. Devletin resmi televizyon kanalı bile bu değişime ayak uydurmuş, ve hatta ön ayak olmuş durumdadır.

Karşımızda, Cumhurbaşkanı, Dışişleri bakanı, bütün #meclis ve kurumları ekarte edilerek Türkiye’den gönderilen emirlerin yazılı olduğu prompteri okumaya çalışan bir Başbakan vardır. Kitlesel olarak geçici 10. madde realitesi gözardı edilmekte, bu şartlar altında seçim yapmanın bile hata olduğu ifşa edilmemektedir. #YSK kararları polis tarafından uygulanmamaktadır. Seçimde oy kullanacak olan halkın aynı seçimde sorulacak olan anayasa değişikliği detaylarına dair fikri yoktur, ki neden olsun ki?

Türkiye Cumhuriyeti, geçtiğimiz 46 yıl süresince anayasasına garantör olduğu #KıbrısCumhuriyeti ismini ağzına almaktan çekinmekte ve hikayeyi farklı kurgulayarak anlatmayı tercih etmektedir. Bütün dünya bunun farkında olsa bile seçimde oy kullanacak olan büyük bir kitle bu durumu bile henüz bilmemektedir.

Benim için mevcut yapı çökmüş değildir, yapı zaten çökük kalması üzerine kurgulanmıştır. Kıbrıs ‘Problemi’ diye bir şey yoktur, mevcut ‘problem’ olarak adlandırılan durum Birleşmiş Milletler dahil pek çok mercii için kârlı ve tercih edilen durumdur. Gerçek problem #işgal‘dir, geri kalan her şey semptomdur. Süreç bellidir, uygulama devam etmektedir. BRT’sinden YSK’sına, AB’sinden BM’sine hepsi benzer kapitalist ideolojiye hizmet etmekte ve eğer etmezse de niteliksizleşmektedirler.

#KKTC Ambargo altında değildir, ambargo altında olan bölge Türkiye’nin işgal ettiği ve nüfus taşıdığı içinde doğduğumuz bu topraklardır. KKTC diye bir yapı resmiyette yoktur, Türkiye bile 46 yıldır tanıyamamıştır ve tanıyamayacaktır. #Petrol, doğal gaz ve Türkiye’nin Akdeniz hedefi uğruna ömrümüz tanınmamışlıkla geçip gitmiştir.

‘İşgal’ kelimesini kullanmaya korkan hiç bir yapı ile ilerlenemeyeceği gayet nettir. Bugün her statükonun söylediği ‘beğenmeyen gitsin’ düşüncesi çok acıdır, ama çok gerçektir. #Nihilizm‘in en büyük dostu #Realizm‘dir. Gördüğüm realite bana buralardan gitmem gerektiğini söylemektedir. Herkes kendi realitesinde yaşamaktadır, asıl olan bunu kabullenip hazmedebilmektir.

Son olarak, seçimin kazananı #Facebook‘tur, diğer pek çok seçimin kazananı olduğu gibi. Ama halk bu detayları tartışmaktan çok uzakta, algoritmalara para basan kitleler sayesinde tamamen birbirine kutuplaşmış durumdadır. Bu yüzden rahatlıkla söyleyebilirim ki seçimin kaybedeni seçime katılan bütün adaylar ve tabii ki halktır.